DEVETABANI

Bileşikgillerden geniş yapraklı, her türlü toprakta yetişebilen bir bitkidir. Çiçekleri, yapraklarından önce açar, altın sarısı rengindedir. Hekimlikte çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Çiçekleri Nisan'da, yaprakları ise, Haziran ve Temmuz aylarında toplanıp, kurutulur.
Faydası : İdrar söktürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri yatıştırır ve vücuda kuvvet verir. Astım, nefes darlığı, bronşit ve soğuk algınlığında şikayetleri geçirir. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Nezle ve ciğer iltihabında da kullanılır. Yaraların iyileşmesinde ve çıbanların olgunlaşmasına yardımcı olur.
http://www.sifalibitkiler.gen.tr/?sifali_bitkiler=d

SAFRAN BİTKİSİ :)

SAFRAN BİTKİSİ:Mor renkte, güzel kokulu çiçekler açan bir bitkidir. Safranın tepeciklerinden elde edilen baharat da aynı isimle anılır ve çok değerlidir. Latince Adı: Crocus Sativus

SAFRANIN FAYDALARI: Safran acı tadıyla iştah açıcıdır. Sinirleri uyarıcı etkisi ile vücuda dinçlik ve kuvvet verir. Sinir zayıflığını giderir. Kokusu yatıştırıcı ve rahatlatıcıdır. Ateşi düşürür ve öksürüğü keser. Bu özelliği ile özellikle astım ve bronşitte faydalıdır. Safranın karaciğer hastalıklarında da faydası görülür. Ciltteki kaşıntıları ve sivilceleri giderir. Rahim kaslarını uyararak adet söktürücü etki gösteren safran, bu özelliği ile düşüğe de sebep olabileceği için hamileler tarafndan kullanılmamalıdır. Adet sancılarını azaltmakta da etkilidir. Diş etlerini kuvvetlendirir ve dişeti ağrılarını azaltır. Uyarıcı etkisi ile cinsel isteği de arttırır.

SAFRAN NASIL KULLANILIR:  İlaç, boya maddesi ve baharat olarak kullanılır. Çok güçlü bir koku ve renk vericidir. Fazla miktarda kullanılmamalıdır. Hamileler hiç kullanmamalıdır. Yumurta sarısı ile karıştırılıp çıbanlara konursa faydası görülür. Bal ile macun yapılırsa kumları dökmeye yardımcı olur.

SAFRAN ES ÇAYI:  Safran es Çayı nın bilinen herhangi Safran es çayı nda kullanılan bitkilerin tamamı insan vücuduna en faydalı olacak oranlarda uzun araştırmalar sonucunda geliştirilerek elde edilmiş bir üründürbir yan etkisi yoktur.
                                             
                                                                                             AHMET MARANKİ

EBEGÜMECİ

Çit, yol ve eski duvar kıyılarında, harabeliklerde, ama yalnızca insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir. Büyük yapraklı ebegümeci (Malva Grandfolia) ve öteki değişik cinsleri (Malva Sp.) genellikle çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir. Anadolu' da 8 Malva türü yetişmekte olup, bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak kullanılmaktadır. Bitki ebemgümeci, develangır, develik, devetabanı, ebekömeç, gaba, eligümeç, paçık ve ilmik isimleriyle de anılmaktadır.  Bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir. Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir. Müsilaj, uçucu yağ, tanen, malvidin, malvin, gossypin-3-sulfat içerir. Protein ve C vitamini deposudur. 

KULLANIM ŞEKLİ: Çay Hazırlamak:  Bir tatlı kaşığı kurutulmuş bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir, sabahleyin süzülür veya acil durumlarda aynı miktar bitki bir su bardağı sıcak suyla demlenir, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak içilebilir.
Ayak ve El Banyoları: 2 avuç dolusu (50 gr) ince kıyılmış yaprak 2-3 litre suya eklenir, 6-8 saat bekletildikten sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülerek banyo suyuna eklenir. Elin veya ayağın dayanabileceği kadar sıcak olan banyonun süresi 15 dakikadır.
Bitki Kompresi: Çay süzüldükten sonra artan posalar biraz suyun içinde ısıtılır, arpa unu ile lapa haline getirilir ve bir bezin üstüne yayılarak, sıcak sıcak uygulanır. Kompresin sıcaklığını yitirmemesi gerekir. Kompres süresi isteğe göre düzenlenebilir.
http://www.bitkisel-tedavi.com/ebegumeci.htm

YEŞİL ÇAYIN SAĞLIK MUCİZESİ

Yeşilçayın faydaları hakkında bilinenler son yıllarda yapılan araştırmalarla daha da artmıştır. Japonların uzun yıllar yaşamasının temel nedeni olarak yeşil çay tüketimi gösterilmektedir. Yeşil çayın bir tedavi yöntemi olmadığı destekleyici alternatif bir yöntem olduğu unutulmamalıdır.
  • Yeşil çay insan ömrünü uzatır ve insan sağlığına çok faydalıdır!
  • Diyet yapanlar muhakkak kullanmalıdır!
  • Anti hipertansif etkisi, anti bakteriyel etkisi, antiviral etkisi ve nöroprotektif etkisi vardır.
  • Uyarı:Şimdi yeşil çayın 30 dan fazla kanıtlanmış faydasını aşağıda okuyacaksınız fakat vakti olamayanlar için en önemlilerini belirteyim
  • Kalp rahtsızlığı olanlar, Obezite, Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklar bazı kanser türlerinde yeşil çay çok ama çok faydalıdır.
  • Japon bilim adamı Prof. Shinichi Kuriyama 4 yıl süren bir araştırmadan sonra yeşil çayın kalp hastalıklarına iyi geldiğini keşfetmiştir. Kuriyama’nın Japonya’daki Tohoku University in Sendai adlı üniversitesinde yaptığı yeşil çayla ilgili araştırmalara göre: (ilk 6 madde)
  • Günde 5 fincan ve daha fazla yeşil çay içenler günde 1 fincandan az Yeşil Çay içenlere göre tüm hastalıklardan ölme oranları % 16 daha düşüktür. Yani Günde 5 fincan çay içenlerin ölüm riskleri %16 daha azdır.
  • Günde 5 fincan çay içen kadınlar diğer kadınlara oranla %31 oranında kalp hastalıklarından korunmuş olurlar.
  • Bu da demektir ki kadınlar yeşil çayın sağladığı faydalar konusunda, erkeklerden daha avantajlıdırlar.
  • Yapılan bu araştırmaya göre Siyah çayın da çok az bir faydasının olduğundan bahsedilmiştir fakat yeşil çay kadar etkili antioksidanlar içermemektedir.
  • Yeşil çayın Kansere faydası olduğu tespit edilmiş fakat Kardiyovasküler rahatsızlıklar (kalp hastalıkları) konusunda çok daha etkili olduğu belirlenmiştir.
  • Yeşil çayın içindeki Polifenol adlı antioksidanlar Kalp hastalıkları için son derece faydalı eşsiz bileşenler içerir
  • Kalp hastalıklarını önlemede ve yavaşlatmada yeşil çay içenler içmeyenlere göre %26 daha az risk taşımaktadırlar.
  • Bakteriyel ve viral hastalıklara karşı direnç sağlar
  • Nörodejeneretif hastalıkların önlenmesinde etkilidir.
  • Alerjilere iyi gelir
  • Artrit’ e iyi gelir
  • Kemik- mineral yoğunluğunu arttırır
  • Bağışıklık geliştirmeye yardımcı olur.
  • Grip belirtilerini ve soğuk algınlığının yok etmede önemli bir yardımcıdır.
  • Meme, pankreas, yumurtalık, kolerektal, ağız, kolon ve prostat kanseri gibi çeşitli kanser türlerine karşı müdahalede yeşil çay faydalıdır.
  • İltihapları ve ödemleri engeller
  • Diyabetle mücadelede yeşil çay size faydalı olabilir.
  • İnmeleri engellemede etkilidir.
  • Zindelik verir.
  • Kan basıncını düzenler
  • Obezite ve damar hastalıklarında dengeli beslenme ve egzersizle birlikte uygulandığında çok faydalı sonuçlar vermektedir
  • Şeker hastalığını önlemede son derece faydalıdır.
  • Alzheimer hastalığına ve hafıza bozukluğuna faydası araştırılmaktadır.
  • Parkinson hastaları için muhakkak kullanılması gereken bir bitkidir.
  • Diş çürümesini engelleyicidir.
  • Serbest radikallerden vücudu korur.
  • Lösemi’de gerileme sağlar
  • Böbrek taşlarının düşürülmesinde etkilidir.
  •                                              AHMET TAN

MEYVELERİN TOHUMLARI DA ŞİFA KAYNAĞI


Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Kadıoğlu, yaptığı açıklamada, bitki tohumlarının halk arasında yaygın olarak ‘çekirdek’ olarak bilindiğini, bazen de bitkinin tohumunun, meyvesi ile karıştırıldığını söyledi.
    
TOHUMLAR ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞE SAHİP
Birçok tohumun E vitamini içerdiğinden dolayı antioksidan özelliğe sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kadıoğlu, şöyle devam etti:

”Tohumlar, genel olarak toksik madde ihtiva etmezler. Ancak bazı tohumların toksik madde ihtiva ettikleri de bilinmektedir. Bu nedenle tohumların kullanımında dikkatli olunmalı, bazen aşırı tüketimden kaçınılmalıdır. Bitki tohumlarının kimyasal içeriği kalıtsal olarak kontrol edilir. Bu nedenle her türün tohumlarının kimyasal bileşenleri aynıdır. Sadece bileşenlerin miktarları ortamdan ortama değişebilir. Bitkiler tohumlarını çok büyük bir özenle üretirler. Çünkü bitkiler nesillerini devam ettirmek için genellikle tohumlarını kullanırlar.”
TIBBİ ÖNEM TAŞIYAN MEYVE TOHUMLARIProf. Dr. Asım Kadıoğlu, yıllarca kullanılmış ve tıbbi önemi tecrübe ile sabit olan bazı meyve tohumlarını ve faydalarını şöyle sıraladı:

Ayva tohumu: İçeriğinde yağ ve yüzde 20 oranında musilaj bulunur. Çocuk ishallerinde, boğaz hastalıklarında ve deride yumuşatıcı olarak kullanılır. Annelerin sütünü ise artırır.
Acıbadem tohumu: Yağ ve amigdalin glikoziti bakımından zengindir. Öksürük kesici, idrar artırıcı, ve bağırsak kurtlarını düşürücü olarak etkilidir. Fazla miktarda kullanılırsa zehirli etki yapabilir.
Muşmula tohumu: İdrar artırıcı etkiye sahiptir. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde kullanılır.
Şeftali tohumu: Yağ içerir ve amigdalin isimli bir glikozit taşır. Karın ağrısı ve şeker hastalığına karşı etkilidir. Fazla alındığında zehir etkisi yapabilir.
Kayısı tohumu: Tohumlarda bulunan yağ cilt bakımında, göz kenarlarında oluşan kırışıklıklarda kullanılır.
Antepfıstığı tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Yağ, sakaroz ve protein bakımından zengindir. Beden, zihin ve cinsel gücü artırır. Öksürüğe iyi gelir, böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir.
Fındık tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Yağ oranı fazladır. Protein, şeker, fosfor, kalsiyum taşır. Kuvvet verici ve cinsel gücü artırıcı etkisi vardır. Son yıllarda ise kolesterol düşürücü etkileri üzerinde durulmaktadır.
Çamfıstığı tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Akciğer ve kalp hastalıklarında faydalıdır. Cinsel gücü artırır.
Ceviz tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Kuvvet verici özellikleri yanında mide ve barsak için de yararlıdır. Zekayı geliştirir.
PROF.DR.ASIM KADIOĞLU

TÜRKİYEDE YETİŞEN ŞİFALI BİTKİLER

ŞİFALI BİTKİLER NEREDE YETİŞİYOR BİLİYOR MUSUNUZ???
HAYIR MI??
HAYDİ SİZDE ÖĞRENİN...

KANSERE KARŞI 21 GIDA



NAR
  Son çalışmalar, narın kanserojen madde verilen farelerin genlerinde yüzde 30 civarında düzelme sağladığını gösteriyor. İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kalp sağlığını da koruyor. Bu nedenle günde 1 bardak taze sıkılmış nar suyu içilmeli ya da 2-3 tane nar yemeli.

                           BROKOLİ:

C vitamini, betakaroten, lif ve kalsiyum açısından çok zengin. Kansere karşı koruyucu maddeler içerir. Özellikle bağırsak, mesane, meme kanserlerinden korur. Brokoli çoğu içerik maddesini ancak çiğ yendiğinde barındırıyor. Ancak haftada 2’den fazla çiğ brokoli tüketmeyin çünkü tiroit yetmezliği oluşabilir.


KIRMIZI TURP:

 Akciğer kanseri riskini azaltır, meme kanserinden korur. Bol miktarda turp salatası tüketin.


ÇÖREK OTU:

 Bağışıklık siteminizi güçlendirmek için günde 1 çorba kaşığı 1 çörek otu yiyin. Çörek otu vücutta mikrop veya tümörle mücadele eden “naturel killer” hücrelerinin sayılarının artmasını sağlar. Yararlı etkilerini gösterebilmesi için çörek otunu öğütüp toz şeklinde tüketin.


KARA ÜZÜM:

 Son 10 yıl içindeki çalışmalar, kara üzümün kanser önleyici rolüne işaret ediyor. Ayrıca kalp damar hastalıklarından da koruyor. Çekirdeği ve kabuğuyla birlikte yenmesi gerekiyor. Günde 1-2 bardak kadar tüketilebilir.


KIRMIZI BİBER:

 Zengin bir C vitamini deposu. C vitamini kanser hücrelerinin büyümesini engeller ve bağışıklık sistemini zararlı maddelerden korur.


YABAN MERSİNİ:

 Vücudu kanserden koruyan enzimleri aktif hale getirerek kansere yakalanma riskini azaltıyor. Ayrıca kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp krizinden de koruyor.


KİRAZ:

 Bol miktarda “flavon” denen yaralı bir madde ihtiva eder. Kanser oluşumunu ve kanserin ilerlemesini engeller. Özellikle meme, cilt, akciğer ye karaciğer gibi kanser tiplerinde etkili.



CEVİZ:

  Omega 3 yağ asitleri içerdiği için kanserden korur. Ayrıca kalp damar hastalıklarına da iyi gelir. Günde 1 avuç ceviz yiyinPotasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur ve modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak önerilmektedir.

KİMYON:


Kimyon, dereotu tohumu ve turunçgillerin kabuğu çok faydalı. Limonen denen kanser savaşçısı bir madde ihtiva eder.



KURU BAKLAGİL:

  Haftada 2 kez kuru baklagil tüketmek çok önemli. Mercimek, nohut, kuru fasulye iyi protein ve lif kaynaklarıdır. Kanserin yayılmasını önleyen antikanser maddeler içerirler. Vücuda zarar veren maddelerle savaşır, kan dolaşımına yardımcı olurlar.



HAVUÇ:

Günde 2 bardak havuç suyu içmek, prostat kanserine karşı yüzde 20 koruma sağlıyor. Havucun içinde betakaroten denen çok yararlı bir madde var. Betakarotenin ağız, yemek borusu ve mide kanserinde de koruyucu etkisi var.
 


ANANAS

Ananasın içindeki ‘bromelain’ maddesi tümör hücre gelişimini doğrudan durduruyor. Özellikle de akciğer, bağırsak, yumurtalık ve cilt kanserlerinde tümörlü hücrelerin büyümesini engelliyor




AY ÇEKİRDEĞİ:

 Çinko ve selenyumdan zengindir. Çinko vücutta C vitamininin emilmesini sağlar ve şifalı etkisini hızlandırır.

BALIK:
  Omega 3′ten zengin balıkları seçin, haftada 2 kez somon, uskumru, sardalya ve mezgit gibi omega 3 yağ asitlerinden zengin balıkları tüketmek kanserden korur. Balık; meme kanserinde yayılmayı önler, bağırsak, pankreas ve prostat kanserlerinin büyümesine engel olur. Ayrıca kalp krizine karşı da korur.


PİRİNÇ:

 E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu, kolesterolü düşürücü ve kalp krizi riskini azaltıcı etkisi vardır.



ZERDEÇAL:

  Köriye karakteristik koyu sarı rengini ve lezzetini verir. Kanser destek ürünleri içinde en güçlüsüdür. Akciğer, kolon, karaciğer, mide, meme, yumurtalık, beyin, lösemi gibi pek çok kanserde tümörlü hücrelerin büyümesini engellediği belirlenmiştir. Kanserin dağılmasını engelleyerek kanser hücrelerini ölmeye zorlar.




ZEYTİNYAĞI:

  Kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.


KETEN TOHUMU:

 Bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserden korur. Özellikle bağırsak kanserine karşı koruma sağlar, keten tohumu da öğütüldükten sonra tüketilmeli.


YEŞİL ÇAY:


Her gün yeşil çay içilmeli. Günde iki fincan yeşil çay tüketiminden sonra kana geçen kanser savaşçısı maddeler, kılcal damarlarla vücudun her hücresine taşınır.

GÜNLÜK AĞACI





Orjinal Adı: Liquidambar orientalis
Diğer Adları: Akamber, Günnük, Sığla, Sığıla
Bilgi: Acıfındıkgiller familyasındandır. Yeryüzünün Üçüncü (Tersiyer) döneminden, yani yaklaşık 65 milyon yıl öncesinden günümüze kalan Anadolu Günlük ağacı (Liquidambar orientalis) dünyada yalnızca ülkemizde, Muğla ilimizin Marmaris, Milas, Köyceğiz ve Fethiye ilçelerinde yabani olarak yetişmektedir. Aynı cinsten Amerikan Günlük ağacı (L. styracifluea) ile Formoza Günlük ağacı (L. formosana) ülkemizde yetişmez. Anadolu Günlük ağacı 20 m”ye kadar boylanabilen, kışın yapraklarını dökmeyen, çınara benzeyen kalın dallı ve geniş tepeli bir bitki olup ya tek cins ya da diğer ağaçlarla birlikte ormanlar oluşturarak gelişir. Çınarınkine benzeyen ama daha küçük ve daha açık renkli olan yapraklan ince uzun saplı, 3-7 loplu ve bu lopların kenarları keskin dişlidir. Yaz mevsimindeaçan çiçekleri yeşilimsi renktedir. Aynı ağaç üzerinde erkek ve dişi eşeyli çiçekleri ayrı gruplar halinde bulunur. Kapsül biçimindeki meyvelerinin içinde 1-2 tane küçük tohumu yer alır. Nemli ve humuslu toprakları seven günlük ağacı, döktüğü tohumlarla çoğalır.
Günlük ağacının odunlaşmıs gövdesi üzerinde balsam kanalları vardır. Her ağaçtan iki ya da üç yılda bir, yaz mevsiminde uzunlamasına yarıklar açılarak ağacın güzel kokulu yağı (balsam) ve kabukları alınır. Bu balsam stirol adlı uçucu yağ, vanilin, rejine, sinnanik asit, stirasin ve storesin adlı maddeleri içerir. Parfümeri endüstrisinde iyi bir koku tespit edicidir (fîksatif). Günlük ya da sığla yağı denilen bu balsam, Türkiye”nin tarımda önemli bir dışsatım ürünüdür. Ayrıca tütüne güzel koku vermek üzere kullanılır. Ağacın balsamı alınmış kabukları buhur adıyla dini törenlerde tütsü olarak yakılır.
Tibbi Etkileri ve Kullanımı Piyasada satılan sarımsı gri renkli, bal gibi koyu kıvamlı, güzel kokulu ve acımsı tatlı günlük ya da sığla yağının tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:
• İyi bir antiseptiktir. Yaraların temizlenmesinde ve iyileştirilmesinde dıştan uygulanır.
• Ciltte ve saçlı deride de antiseptik ve temizleyici olarak dıştan uygulanır.
• Uyuz ve mantar gibi deri hastalıklarında günlük merhemi ya da yakısı şeklinde uygulanarak, asalak öldürücü ve iyileştirici etkilerinden yararlanılır.
• Mide ve onikiparmakbağırsağı ülserlerinde yara iyileştirici niteliğinden yararlanılır. Bunun için günlük yağı sulandırılıp içine bal ya da şeker katılarak tatlandırılıp içilir.
• Ayrıca günlük yağı balgam söktürücü, nefes darlığını giderici ve bedeni rahatlatıcı etkiler taşır. Bunun için bir önceki maddedeki gibi tatlandırılıp sulandırılarak içilir.